Sivas'ın Zara ilçesinde yaşayan 100 yaşındaki Mehmet Ateş ,1 Temmuz 1925'te dünyaya geldi. Tarım ve hayvancılık ile uğraşan Ateş, bir asrı geride bırakarak 100'üncü yaş gününü kutladı. 40 yıl önce eşi Hatun Ateş'i kaybeden Mehmet Ateş, o tarihten sonra bir daha evlenmedi. 100'üncü yaşını pasta üfleyerek kutlayan Mehmet Ateş'e, Almanya'dan gelen torununun torunu 10 aylık Açelya Özer de eşlik etti. 6 çocuk, 50 torun ve 5 torununun torunu bulunan Ateş, Cumhuriyetin kuruluşundan bu zamana tüm cumhurbaşkanları ve başbakanları gördü. Sağlığı yerinde olan ve günlük işlerini kendisi halleden Ateş, gününü genellikle akrabalarının akaryakıt istasyonunda geçiriyor.
'HEP TEREYAĞI YEDİM'
100'üncü yaşına ulaşmanın mutluluğunu yaşayan Ateş, uzun yaşamın sırrının az yemek ve organik beslenmede olduğunu, genellikle evlerinde üretilen doğal ürünleri tercih ettiğini belirterek. "1925 doğumluyum. Bu sene tam 100 yaşındayım. Babam 1939 yılında öldü. 1944 yılında da asker oldum. 4 sene askerlik yaptım. Sağlığım çok şükür yerinde. Dizlerim ağrıyor, sadece o da olur o kadar. Ben hep tereyağı yedim. Katkılı yağlardan yemedim. Annemin sağdığı ineğin sütünü içerdik. Diğer yağlardan hiç yemezdik. Annem beni iyi beslerdi. Sağlıksız şeyler hiç yemedim. Şimdi sadece tansiyon ve şeker var. 4 kez ameliyat oldum. Eşim 40 sene önce öldü. Daha sonra da evlenmedim" diye konuştu. 5 oğlundan 2'sinin öldüğünü söyleyen ve hafızası yerinde olan Ateş, Zara ilçesinin canlı tanığı olarak 100 yılda yaşadığı hayatı, çevresindeki değişimleri tek tek hatırlıyor. Yeni yetişen gençlere tavsiyelerde bulunan Ateş, "Gençlere tavsiyem, Allah'ın emrini bilsinler, haktan ayrılmasın ve helal yesinler" dedi.
'DEDEMİZİ ÇOK SEVİYORUZ'
Mehmet Ateş'in torunlarından Mustafa Günay dedelerinin 100 yaşına rağmen sağlam bir bünyesi bulunduğunu belirterek "Bütün olayları hatırlıyor. Geçmişle ilgili bütün bilgiler var. Hafızası ile ilgili hiçbir sorun yok. Dedemin en büyük özelliği, az yemesidir. Yüzde 100 sağlığını buna borçludur. Biz çok ısrar da etsek yemiyor. Zararlı yiyecekler ve içecekleri içmez. Zaten gençlik döneminde tereyağı ve yoğurt gibi şeyler tüketmiş. Çayı da çok az içer. Hiçbir sorunu yok. 100 yaşında sadece gözlerinde sorun var, bir de dizleri ağrıyor. Dedemizi çok seviyoruz. Bize hiç yük değil. Arada televizyon izler. Bazen de gelir burada kaynı ile birlikte oturur. Hayır işleri yapıyor. Biz 6 kardeşiz ve dedemizi dinlemeyi çok seviyoruz. Dedem en çok çalışmayı ve helal kazanmamızı öğütlüyor. Küçük yaşta yetim kalmış ve tüm kardeşlerine de o bakmış. Hayvancılıkla ve tarımla uğraşmış. Hepsini evlendirmiş, çocuklarını da iyi yetiştirmiş. Hepsine miras da bıraktı" dedi.
'ÖMRÜ GÜZEL OLSUN'
Ateş'in doğum gününü birlikte kutladığı torununun torunu Açelya'nın annesi Esra Özer ise Almanya'dan memleketlerine tatile geldiklerini ve dedelerinin 100'üncü yaşına denk geldiklerini belirterek, "Dedemi bu sene de gördük, mutlu olduk. Nice güzel yaşları görsün. Ömrü güzel olsun" diye konuştu.