• BIST 100

    11347,70%0,30
  • DOLAR

    40,83% 0,12
  • EURO

    47,84% 0,95
  • GRAM ALTIN

    4431,67% 0,84
  • Ç. ALTIN

    7119,18% 0,73

Başkan Akgün'den Malazgirt Zaferi-30 Ağustos Zafer Bayramı Mesajı...

EKG Derneği Başkanı Metin AKGÜN, Malazgirt Zaferi'nin 954. Yıldönümü, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 103. Yıldönümü münasebetiyle bir mesaj yayımladı.

Gündem 26.08.2025 12:00:00 304 0
Başkan Akgün

 


Başkan AKGÜN “Ağustos ayı, bizim için ZAFER ayıdır. Ağustos ayını, 26 Malazgirt Zaferi ile bu toprakların fetih gününü,  30 Ağustos Zaferimiz ile bu fethin korunması yönünde idrak ediyoruz…” diyerek başladığı açıklamasında;

“26 Ağustos Malazgirt Zaferimizi idrak ediyoruz. Devlet protokolünün katıldığı törenler düzenleniyor... Bu kutlamalarda 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilişkilendirmeler yapılırken, günün anlam ve önemi üzerine bildik konuşmalar, açıklamalar yapılıyor, köşe yazarları günün anlam ve önemine binaen yazılar kaleme alıyorlar ve yazmaya devam edecekler…

Ağustos ayı, bizim için ZAFER ayıdır. Bugün 26 – 30 Ağustos, bu toprakların fetih günü ve bu fethin korunması yönünde idrak ediyoruz… Evet, ezber bilgi ile de olsa, farkında olmasak da ecdadın dün emek ve yaşadıkları sınır ötesi fedakarlığın zirvesinin neticesinde coğrafya vatan kılındı…

Zaferlerin gölgesinde nefesleniyoruz. Bugün Ağustos sıcağında kanını huzur için aktan şehitlerimizi, alın terini barış için döken gazilerimizi hatırlıyoruz.  Her yıl gelen Ağustos ayında millet olarak bizler, 26 Ağustos 1071 tarihinde Anadolu’nun kapılarını İslâm’a açan Malazgirt Meydan Muharebesini, 30 Ağustos 1922 tarihinde Anadolu’nun kapılarını düşmanlara kapatan Başkomutanlık Meydan Muharebesini ve diğer zaferlerimizi hatırlarız.

Tarihimize gider, ondan aldığımız güçle bugünümüzü ve geleceğimizi inşa ederiz. Bizi başarılı kılan, zaferlere ulaştıran ruh ve manayı anlamaya çalışır; bundan yüksek bir şuur elde etmeye gayret ederiz. Zaferler ayında biz müminlere düşen, zaferlerle övünmek değil; bu zaferlerin nasıl elde edildiğini; zaferlerin arkasındaki yüksek inanç ve ruhu iyi anlamaktır. Bugün de aynı iman ve teslimiyete sahip olup olmadığımızın muhasebesini yapmaktır.

Türk-İslam coğrafyasının (Doğu Türkistan-Filistin’de yaşanan zulüm) maruz kaldığı zulüm, zorbalık, haksızlık ve kötülükler, zaferlerimizi ve bu zaferlerin arkasındaki ruhu yeniden anlamaya olan ihtiyacımızı çok açık bir şekilde ortaya oymaktadır.  

Unutmayalım ki ecdadımıza bu yüksek ruhu kazandıran “Bizi Biz Kılan Milli Ve Manevi Değerlerimizdir.” 
Coğrafyayı vatan kılan ecdadın dün yaşadıklarını hatırlarsak;  onlar i’la-yı kelimetullah uğruna yaşamışlardı… Yeryüzünde hak, hakikat, adalet, hukuk, ahlak, barış ve huzur egemen olsun diye çaba sarf etmişlerdi...  

Ecdadın dün yaşadıkları samimiyet ile “Mazlumların Sığınağı, Zalimlerin Korkulu Rüyası” olmuş, vatan, millet, din, iman ile  yaşadıkları değerlerin odağında, mukaddes bildiği değeri için “Allah, müminlerden, mallarını ve canlarını cennet karşılığında satın almıştır” Tevbe/111 ayeti ışığında yaşamış, candan ve canandan vazgeçmeyi göze almışlardı...

Asıl zafer, insanın gönlünü kazanmaktır. Asıl fetih, bir kalbi hakikate açmaktır. Zafer, egemen olma hırsına kapılmadan güzelliği herkesin avucuna bırakabilmektir. Fetih, insan iradesini incitmeden, baskı ve zorlama yapmadan, vatan, millet, bayrak sevdasının, imanın ve İslâm’ın gönüllere teklif edilmesidir. Zaferlerin arkasında hep aynı ruh vardır. Bedir’de de aynı ruh vardı, Malazgirt’te de, 30 Ağustos 30 Ağustos Zaferimizde de…

İşte bu ruh, İstiklal şairimizin, “Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar / Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var / Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar / 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?” dizelerinde ifade ettiği fetih ruhunun ta kendisidir.  
Unutmamalıyız ki;
birçok milleti, dini ve devleti bünyesinde barındırmış yapısı içerisinde birçok kültüre ayak uydurmuş bir coğrafyaya sahip olan Anadolu, dünya medeniyet tarihinde “Vatandaşlık bağıyla, kültür temelinde millet olmayı uygulama pratiği olan ve bu uygulama pratiğinin, ilk yazılı belgesinde açıklanan şekli ile; Kök-Türk Yazıtlarındaki Türk budun sözü de tüm genişlik ve derinliği ile iyice anlaşılamamaktadır. Türk budunu, Türk devleti içinde yaşayan herkestir, yani siyasi bir birliktir. (Mo-tun'un (Mete Han) M.Ö. 176'da (Devlet en geniş sınırlarına ulaştıktan sonra( Çin İmparatoruna yazdığı mektupta da aynı anlayış görülmektedir. Bu mektubunda (METE HAN) Mo-tun, “eli yay tutabilen kavimlerin hepsi Hun oldu” demektedir. Yani, Mo-tun'un devleti içinde toplanan kavimlerin hepsinin Hun adı altında birleştiği görülmektedir. Mo-tun’da (Mete Han)bir tek devlet, bir tek halk ve bir tek hakan anlayışı ve inanışı görülmektedir.   (Ögel, 1982, 110), cümlelerinde yer alan mana derinliğinde; birçok milleti, dini ve devleti bünyesinde barındırmış yapısı içerisinde birçok kültüre ayak uydurmuş bir coğrafyaya sahip olan Anadolu’ya girerken, bu coğrafyaya hazırdı…

30 Ağustos Zafer Bayramı; ecdadın “Hürriyet ve İstiklal” mücadelesindeki emsalsiz, destansı zaferidir ki; Malazgirt’te dün yaşadığımız coğrafyanın kapıları yeniden açılan, Miryakefalon’da tapusu alınan Anadolu’nun ebedi yurt olacağının tescilinin olduğu zafer olup, TÜRK TARİHİNDE ise apayrı bir yer tutar.

Türk Milleti’nin gerçek karakterini bir kez daha dosta ve düşmana gösteren bu zafer; yok edilmeye ve elinden bağımsızlığı alınmaya çalışılan bir milletin; var olma mücadelesinin, Türk Milleti’ni yok etmeye çalışan emperyalizme karşı, Türklüğün “ebedi bekâsının” zafer ilanıdır.

Bu zafer; Mustafa Kemal’in önderliğinde ecdadın, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü, devletin varlığı ve bağımsızlığı temelinde, yokluğa, yoksulluğa, haksızlığa, işgale ve zulme baş eğmeyenlerin, istiklale inananların zaferidir.

Bu zafer; şanlı, şerefli ve necip bir milletin “küfre ve zulme” karşı yüzyıllar boyu gösterdiği dik duruşun, en büyük abidelerindendir.
Bu zafer bir kez daha göstermiştir ki; Türk Milleti, bağımsızlığına, birliğine önüne çıkartılan her tür engeli en zor şartlarda dahi ortadan kaldırmış, en kritik dönemlerde de birlik ve beraberliğini korumuş ve bu birlik içerisinde önüne çıkan her engeli aşmıştır.

Bu satırlar, tarihi tespitler olup, duyguların satırlara yansımadır… Oysa zaferi getiren, temel değer olan ve kalabalıkları ortak değer etrafında bir ve beraber kılan kültürün maddi ve manevi derinliğini hatırlamak gerekmiyor mu?

Bu hatırlamaları neslin inşa sürecinde istikbalin teminatı olan çocuklarımıza anlatacak eğitimcilerimize aktarmak, nesle nasıl aktarabileceği yönünde farkındalık sağlamak gerekmiyor mu?

Yarını kazanmak; kültürel derinliğimizde, milli ve manevi değerlerimiz merkezinde medeniyet tasavvurumuzu sağlam temelde yaparak, dün başlayan ve nefsin rüzgarında artan ve devam eden, toplumsal yapımızda yaşanan hatalara dur diyerek, “Hepimiz Biriz. Biz TÜRKİYE'YİZ” diyebilmemiz yönünde, yeni başlangıçlar yapabilmemiz açısından, suçlu aramak, bir birimizi suçlamak yerine, milli menfaatlerimiz merkezinde, yaşadığımız sorunların çözümünde uzlaşarak, toplumsal dinamiklerin harekete geçirilmesiyle mümkün olacak…

Dün başardığımız gibi… 
9 Mayıs 1920’de okunan İcra Vekilleri Heyeti programına bakıldığında; “…milli şuuru geliştirme, kendine güven duyma, girişim gücüne sahip olma, kendi bünyemize uygun programlar geliştirme gibi bugünkü modern eğitimde kullanılan temel ilkelerin daha o zaman düşünüldüğü görülür.(Karagözoğlu, 1985,s.196 ).

İcra Vekilleri Heyeti Programında eğitim ve öğretimle ilgili olarak şöyle denilmektedir: “Maarif işlerinde gayemiz; çocuklarımıza verilecek eğitimi her anlamıyla dini ve milli bir konuma getirmek ve onları hayat mücadelesinde başarılı kılacak, dayanaklarını kendi öz benliklerinde bulduracak, girişim gücü ve kendilerine güven gibi karakter verecek, üretici bir fikir ve şuuru uyandıracak, yüksek bir düzeye ulaştırmak; resmi öğretim ve eğitimi, bütün okullarımızı en bilimsel ve çağdaş olan esaslar ve sağlık kuralları içerisinde yeniden düzenlemek ve programlarını iyileştirmek; milletin var oluş nedenine, coğrafi ve iklim şartlarına, tarihi ve toplumsal geleneklerimize uygun bilimsel ders kitapları meydana getirmek; halk kitlesinden sözleri toplayarak dilimizin sözlüğünü yapmak; bizde milli ruhu artıracak tarihi edebi ve sosyal eserleri bilgili ve yetenekli kimselere yazdırmak; eski milli eserlerimizi kayıtlara geçirmek ve korumak; batının ve doğunun ilmi ve fenni eserlerini dilimize çevirtmek kısaca bir milletin hayat ve varlığını korumak için en önemli etmen olan maarif işlerine özel bir dikkat ve çaba göstererek çalışmaktır” (TBMM ZC, Devre I, Cilt I, s. 241-242 ).

Değerlerinden kopan, hazzının tatmini odağında yaşayan bir neslin yetişmesinin getirdiği yıkımın altında hep birlikte kalıyoruz.

Yaşanan bu kaotik durumdan kurtulmanın toplumun her katmanının, her ferdinin mesuliyeti olduğunu düşünüyoruz. ,

Bu açıdan; toplumda yaşanan hataların düzeltilmesi için, siyasi şahsiyetler başta olmak üzere, yaşanan sosyal çözülmeye dur demek, değerler odağında bir eğitim sürecinde verimli olmak, müteşebbis yönü gelişmiş, salt hazzı merkezinde yaşamayan, haddin eğitimini almış olup, “Hamd” noktasına varmış, özgüveni yüksek bireylerin yetişmesi yönünde, siyasi kutuplaşmayı körüklemek yerine, örgün ve yaygın eğitim sürecinde, milli ve manevi açıdan, 1920 hedefinde de de yer aldığı üzere; “…çocuklarımıza verilecek eğitimi her anlamıyla dini ve milli bir konuma getirmek ve onları hayat mücadelesinde başarılı kılacak, dayanaklarını kendi öz benliklerinde bulduracak, girişim gücü ve kendilerine güven gibi karakter verecek, üretici bir fikir ve şuuru uyandıracak, yüksek bir düzeye ulaştırarak…”, kaybettiğimiz değerleri yeniden  kazanmak gerek yarın daha çok geç olmadan…

Bu duygu ve düşünceler ile şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerimiz adına;  
26 Ağustos 1071’de Malazgirt’te sadece Anadolu’nun kapılarını açarak, bize bir vatan bırakan Sultan Alpaslan’a ve o isimsiz Alperenlere, kahramanlara, kendilerine emanet edilen bu cennet vatanın, muhafazasının öneminin mana derinliğinde, 30 Ağustos’ta Gazi Mustafa Kemal önderliğinde, yokluklar içinde ve en ağır şartlar altında, yedi düvele karşı koruyan, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, canlarını feda ederek. bizlere eşsiz bir vatan bırakan aziz şehitlerimize,  Hakk’a yürüyen kahraman gazilerimize, neslin inşa hassasiyetinde görev yapan, bu süreçte bu kutlu ideale dönük gözünü kırpmadan can veren eğitim şehitlerimize de Yüce Rabbimden rahmet diliyorum.” dedi

------------
(1) Karagözoğlu, G.(Kasım 1985), Atatürk’ün Eğitim Savası
(2) TBMM Zabıt Ceridesi, Devre I, Cilt I, s. 241-242
 

Aydın'da sokak düğününde silahlı kavga : 1 yaralı

Aydın’da otomobil ile yolcu minibüsü çarpıştı :11 yaralı

TIR'a çarpan otomobildeki 2 kuzen öldü, 1 kişi ağır yaralı

Depremzede öğrencilere tanınan özel öğrencilik hakkı1 yıl daha uzatıldı

Şanlıurfa'da hasta yakınını taciz eden doktor görevden uzaklaştırıldı

Tüm müteaahhitlere örnek olacak bir davranışta bulunarak 5 katı tamamlanan binayı yıktırdı

Ankara’da otomobil ile kamyonet çarpıştı: 3'ü çocuk , 6 yaralı

Kesici aletle ambulansa saldıran şehir magandaları gözaltına alındı

Alemdağ Spor Kulübü Başkanı Meriç,uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralandı

Yayladan dönüş yolunda otomobil uçuruma yuvarlandı; aynı aileden 3 ölü, 1 yaralı

Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’ne veda etti

Diyarbakır’da kaçırılmak istenen 9 yaşındaki çocuk, esnafın müdahalesiyle kurtarıldı

Fatih’te inşaat malzemeleri satan iş yerindeki kuyuda ceset bulundu

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden öğrencilere 'kırtasiye' desteği

Yalova’da görülen ‘insan yüzlü örümcek’ şaşırttı

Bolu'da köylülerden 'taş ocağı' eylemi

Samsun’da eğitim – öğretim yılının ilk dersi ‘Yeşil Vatanı Korumak’ olacak

Memur-Sen Başkanı Yalçın : Mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir

Ordu’da çıkan yangında 58 yıllık cami kullanılamaz hale geldi

Arizona’da toz fırtınası 55 bin kişi elektriksiz kaldı

Afganistan'da otobüs devrildi 25 ölü

İkinci Dünya Savaşı’nda batırılan gemiler bulundu

Meloni: Gazze’de gazetecilerin öldürülmesi kabul edilemez bir saldırıdır

Edirne’de otogarın maskotu ‘Kadife’, sahibine kavuştu

Hakan Çakır cinayetinin görüntüleri ortaya çıktı

FETÖ hükümlüsü eski emniyet müdürü, sahte kimlikle yakalandı

İzmit Saat Kulesi’nde restorasyon çalışmaları başladı

Sulama kanalına düşürdüğü cep telefonunu almak isterken boğuldu

AK Parti'li Demir : Biz hizmet ve eser belediyeciliği yaparız

Makine ve Kimya Endüstrisi Eski Başkanı Sayhan,Tutuklandı

Yükleniyor

MESOB Başkanı Keskin ve Oda Başkanlarından Vali Yavuz’a Ziyaret

Yeşilyurt Belediyesi ‘Ücretsiz LGS Hazırlık Kursu’ Kayıtları 1 Eylül’de Başlıyor

Battalgazi Belediyesi,yol yatırımlarını sürdürüyor

Başkan Geçit, “Toprağa Dokunan Her Çocuk, Geleceğe Umut Olur”

Malatya'da 8. Uluslararası Altın Kayısı Satranç Turnuvası Başladı

Vali Yavuz : Erişilebilirlik Bir Lütuf Değil Haktır

Malatya TSO’da Yerel Kalkınma Hamlesi Programının detayları konuşuldu

Vali Yavuz : Belediyeler ve İlgili kurumlar sokak hayvanları sorununu bir an önce çözmeli

Başkan Geçit, STK Temsilcileriyle Yeşilyurt’un Bugünü ve Yarınlarını Ele Aldı

Battalgazi’de Arslantepe ve Kadın Odaklı Çalıştay Düzenlendi

Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’ne veda etti

12 yaşındaki sörfçü Tuna'dan Dünya Şampiyonası'nda 2 gümüş

Bornova 1877 Koray Bulman'la imzaladı

37'nci Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nda şampiyonlar belli oldu

Kuzey Tunçelli bir kez daha dünya şampiyonu

Bandırmaspor - Adana Demirspor: 4-0

Panathinaikos - Samsunspor: 2-1

Oulai , resmen Trabzonspor’da

Karşıyaka'da Ömer Faruk şoku

Nazillispor, amatöre düşürülme tehlikesiyle karşı karşıya

Şanlıurfa'da hasta yakınını taciz eden doktor görevden uzaklaştırıldı

Yalova’da görülen ‘insan yüzlü örümcek’ şaşırttı

Ordu’da çıkan yangında 58 yıllık cami kullanılamaz hale geldi

FETÖ hükümlüsü eski emniyet müdürü, sahte kimlikle yakalandı

İzmit Saat Kulesi’nde restorasyon çalışmaları başladı

Makine ve Kimya Endüstrisi Eski Başkanı Sayhan,Tutuklandı

Dışişleri Netanyahu'nun 1915 olaylarına ilişkin açıklaması, istismar amaçlı bir girişim

Mersin'de çöp taksiler, mobilya atıkları için nöbette

CW Enerji, Corporate Culture 100 Listesinde

ASAT'tan Serik'e 4 milyar TL'yi aşan altyapı yatırımı

AK Parti'li Demir : Biz hizmet ve eser belediyeciliği yaparız

İYİ Parti'li Kavuncu : Güvenlik konusunda büyük endişe duyuyoruz

SP Genelbaşkanı Arıkan: Biz örgütün kendisini feshetmesini olumlu görüyoruz

Bakan Göktaş: Güçlü aileler güçlü Türkiye'nin de teminatıdır

Bakan Yumaklı : Belediyelerimiz Algının Değil, Suyun Yönetimini Yapması Gerekir

Başkan Kılıç, Mazbatasını teslim aldı

Bakan Kacır: Üretimi ve istihdamı Anadolu'nun dört bir köşesine yayıyoruz

Bakan Bolat : Hal Kanunu değişikliğiyle alakalı çalışıyoruz

Özlem Çerçioğlu: Belediye başkanı olarak herhangi bir rozetim yoktur

Özgür Özel: Kutuplaşma, kale siyaseti bitmiştir

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 3 3 0 0 10 9
2.Trabzonspor 3 3 0 0 3 9
3.Göztepe 3 2 0 1 5 7
4.Konyaspor 2 2 0 0 6 6
5.Samsunspor 2 2 0 0 2 6
6.Antalyaspor 3 2 1 0 1 6
7.Fenerbahçe 2 1 0 1 2 4
8.Beşiktaş 1 1 0 0 1 3
9.Eyüpspor 3 1 2 0 -3 3
10.Gazişehir Gaziantep 3 1 2 0 -5 3
11.İstanbul Başakşehir 1 0 0 1 0 1
12.Alanyaspor 2 0 1 1 -1 1
13.Rizespor 2 0 1 1 -3 1
14.Kayserispor 2 0 1 1 -4 1
15.Kasımpaşa 2 0 2 0 -2 0
16.Gençlerbirliği 3 0 3 0 -3 0
17.Kocaelispor 3 0 3 0 -4 0
18.Fatih Karagümrük 2 0 2 0 -5 0