9718,12%-0,30
38,76% -0,03
43,24% 0,50
4042,80% 0,20
6560,25% 0,26
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Bölücü terörün mensuplarının adeta bir barış elçisi ilan edilmelerinin şaşkınlığını, burukluğunu ve kırgınlığını şu anda Yeniden Refah Partisi olarak yaşıyoruz. Bir barış kahramanı ve bir barış elçisi haline getirilmelerine olan şaşkınlığımızı ifade etmek istiyorum. Her şeye rağmen ihtiyatlı, temkinli bir iyimserlikle inşallah başka bir hesapları yoktur. İhanetin yeni bir sürümüne terörün farklı bir boyutuna geçilmiyordur diyerek, bir şerh düşerek terörsüz Türkiye hedefine destek olduğumuzu ve bundan sonra da destek olacağımızı ifade ediyoruz. Yeniden Refah Partisi olarak ülkemizde kan dökülmesine elbette karşı duracağız. Barışın gerçekleşmesini elbette ki isteyeceğiz. Terörsüz bir Türkiye'nin hayata geçirilmesini elbette ki destekleyeceğiz” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İstanbul İl Başkanlığı’nda bir basın toplantısı düzenlendi. Burada konuşan Erbakan, “PKK terör örgütünün kendi kendini feshetmesini Yeniden Refah Partisi olarak yakından takip ediyoruz. Geçmişi kısaca hatırladığımız zaman görülen tablo yakıcı, yıkıcı, kan donduran cinayetlerle dolu vahim bir tablodur. 40 sene boyunca PKK terör örgütü ülkemizde eylemlerine devam etmiş on binlerce vatandaşımızın ölümüne, yuvaların yıkılmasına sebep olmuştur. Fesih kararı almış olsalar da canavarca hislerle işlenmiş cinayetler, yıkılmış yuvalar, kurulmuş pusular gözlerimizin önündedir. Hiç kuşku yok ki bölücü ihanetin mümessili olan PKK dış güçler tarafından kurulmuş, kurdurulmuş, tasarlanmış bir örgüttür. Türkiye'nin gelişmesinin ve kalkınmasının önlenmesi, bölünüp parçalanması, Türkiye'mizin uluslararası çıkarlarının savunulmasında tökezletilmesi ve geri bırakılması amaçlanarak kurulmuş bir terör örgütüdür” dedi.
Erbakan, “40 yılı aşan kanlı terör olaylarının yaşandığı yıllar boyunca 40 binden fazla vatandaşımız, polisimiz, askerimiz, hayatını kaybetmiştir. On binlerce askerimiz, polis memurumuz kanlı pusularda hayatını kaybetmiş, Kürt kardeşlerimiz de bundan en büyük zararı görmüştür. On binlerce Kürt vatandaşımız da hayatını kaybetmiş, yaralanmış ve olumsuz bir şekilde etkilenmiştir. İçinde izinden dönen askerler var diye yolu kesilip yakılan otobüsler halen daha gözümüzün önündedir. Şehit düşen savcılar, kaymakamlar doktorlar, mühendisler halen daha hatırası zihnimizdedir. Anneler babalar evlatsız, evlatlar babasız, eşler kocasız kalmış, aileler parçalanmış, yuvalar yıkılmıştır. Yürekler parçalanmıştır. Bununla can kaybının yanında 40 yıllık bu ihanetin ülkemize oluşturduğu kayıp milyarlarca dolarla ifade edilmektedir. Her bir ferdi ülkemizin kişi başına on binlerce dolarla ifade edilen zararlara maruz kalmıştır. Bundan yine en büyük zararı da Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemiz görmüştür. Bu bölgelerin ekonomik gelişmesini tamamlayamaması, geri kalması, bu terör nedeniyle olmuştur. Bu şartlar altında bölücü terörün mensuplarının adeta bir barış elçisi ilan edilmelerinin şaşkınlığını, burukluğunu ve kırgınlığını şu anda Yeniden Refah Partisi olarak yaşıyoruz” diye konuştu.
Erbakan, “Bir barış kahramanı, bir barış elçisi haline getirilmelerine olan şaşkınlığımızı ifade etmek istiyorum. Her şeye rağmen ihtiyatlı, temkinli bir iyimserlikle inşallah başka bir hesapları yoktur. İhanetin yeni bir sürümüne terörün farklı bir boyutuna geçilmiyordur diyerek, bir şerh düşerek terörsüz Türkiye hedefine destek olduğumuzu ve bundan sonra da destek olacağımızı ifade ediyoruz. Kaygı ve endişelerimizi bir kere daha sıralıyoruz. Yeniden Refah Partisi olarak şimdi burada ifade edeceğimiz soruların cevaplarının verilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz. İlk sorumuz fesih kararı alan PKK ile bağlı ve ilişkili diğer tüm örgütler de feshedilecek midir? En önemli sorulardan bir tanesi budur. İkincisi fesih kararı alan PKK'nın ağır silahlar da dahil olmak üzere teçhizatları, mühimmatları Türkiye'ye ne zaman ve nerede teslim edilecektir? Üçüncüsü fesih kararı olan PKK'nın bu taahhütlerine uyup uymadığı teçhizat ve mühimmatlarını sahadaki paralel terör örgütlerine aktarıp aktarmadığı bu teçhizatın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teslim edilip edilmediğini kim kontrol edecektir, nasıl kontrol edecektir” ifadelerini kullandı.
Erbakan, “Dördüncüsü terör örgütü PKK fesih kararı alırken asıl önemli kolları olan PYD ve YPG'nin bu karardan etkilenmeyeceği ortadadır. Yani PKK feshediliyor ancak PYD ve YPG feshedilmiyor. Bu durumda Suriye ordusunun bel kemiği ana unsuru haline gelmesi gündemde olan PYD, YPG Türkiye için ciddi bir tehdittir. Bu noktada bir yandan terör örgütü PKK feshedilirken, diğer taraftan PYD, YPG'nin ana omurgasını oluşturduğu bir terör ordusuyla Türkiye'nin sınırdaş olmasının tehlikesi göz önüne alınıyor mu? Bununla ilgili bir tedbir alınmakta mıdır? Bunun riskleri hesaplanmış mıdır? Terör örgütünün binlerce vatandaşımızın şehadetinden sorumlu lider kadrolarının yaptıkları yanlarına kar mı kalacak? Binlerce cinayetin sorumlusu üst düzey yöneticiler ne zaman ve nerede yargılanacaklar? Kötü ve tasarımı dışarıda olan terör örgütleri ve terör faaliyetlerinin Suriye'de yeni ve daha ileri mevziler kazanmadan Türkiye'ye yönelik eylemlerden çekilecek olmaları yeterince inandırıcı ve ikna edici midir? Yoksa şimdiki ilk hedef Suriye'de mevzi kazanmak belki de bir devletçik haline gelmek ve sonrasında İran, Irak ve yeniden Türkiye’nin istikrarsızlaşması mıdır? Orta Doğu'da bu gibi planların YPG'nin, PYD'nin hamisi, eğiticisi, donatıcısı olan Amerika ve İsrail'in dahil olmadan gerçekleşmeyeceği ortadadır. Bu durumda Amerika ve İsrail bu fesih sürecinin neresindedir” dedi.
Erbakan, “PKK'nın feshine imkan sağlayan, göz dolduran, güven kazanan terörist başı Abdullah Öcalan'a bu sürecin sonunda ödül olarak ne verilecek? Bununla ilgili bir pazarlık söz konusu mudur? Bununla ilgili sözler verilmiş midir? Abdullah Öcalan serbest mi kalacak? Umut hakkından mı yararlanacak? Siyaset yapmasının önü mü açılacak? Yoksa İmralı'dan Ankara’ya mı taşınacak? Daha onlarca soru sormak ve aziz milletimizin kaygılarına, endişelerine tercüman olabilmek mümkün. Örneğin yeni anayasa bu işin neresindedir? Kapalı kapılar arkasında kimlerle neler görüşülmektedir? Anayasaya eklenecek maddeler nelerdir? Anayasadan çıkarılması düşünülen maddeler nelerdir? Üniter yapımız korunacak mıdır? Yoksa Türkiye bir gece ansızın federasyonlaşacak mıdır? Bu soruların da cevaplarının mutlaka verilmesi gereklidir. Birçok kaygımızın yanında bir kez daha altını çiziyorum. Haftada bir Rahip Brunson’ı hatırlatan, her fırsatta PYD ve YPG'ye destek çıkan, sahip çıkan Amerikan yönetimi bizler için bir dost ve müttefik değil, tam bir tehdit unsurudur. Amerika'nın planlarına karşı uyanık olmalı, bölgedeki planlarına karşı tedbir almalı ve hazırlıklı olmalıyız” dedi.
Erbakan sözlerini şöyle tamamladı:
“Yeniden Refah Partisi olarak ülkemizde kan dökülmesine elbette karşı duracağız. Barışın gerçekleşmesini elbette ki isteyeceğiz. Terörsüz bir Türkiye'nin hayata geçirilmesini elbette ki destekleyeceğiz. Hakiki ve samimi barış arayışlarına katkı sağlayacağız. Amerika ve İsrail'in her gün yeni bir sürümüyle karşılaştığımız şeytani planlarına karşı da uyanık olacağız ve hazırlıklı olacağız.”