Menü
Refay-Yol hükümeti döneminde Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak görev yaptığı dönemde , Türkiye Cumhuriyeti 54. Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ““Siz meseleyi Suriye mi sanıyorsunuz? Suriye'yi istemelerinin tek bir nedeni vardır. O da Türkiye'yi işgal etmek için zemin hazırlamaktır. Eğer bir gün mesele Suriye olursa bilin ki hedef Türkiye'dir. Bu söylediklerimi bir gün anlayacaksınız." Sözünü yine hatırlatan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu,yaptığı açıklamada :
“Siyonist Lobilerin” baskılarına boyun eğen ABD yönetimi,Soykırımcı Netanyahu’nun sapık arzusunu tatmin etmek için İran’a saldırdı.BM şartının açık ihlali,uluslararası barışın, güvenliğin doğrudan tehdidi olan bu saldırının hesabını başta ABD halkına ve insanlık alemine mutlaka vereceklerdir.
”ALLAH VAR GAM YOK!..”
12 Eylül Cuntası tarafından men edilen kamu haklarımı, rahmetli Özal’ın verdiği af ile alarak,Şehit Muhsin Başkanımın da izniyle“Refah-Yol” döneminde,saygı, rahmet ve şükranla yad ettiğim,Türkiye Cumhuriyeti 54. Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın olurları ile Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak Başbakanlıktaki görevime başladım!..
O gün,hayırlı olsuna gelen milli görüş teşkilatının önde gelen bir ismi ile yaptığımız sohbette kendisi bana Erbakan hocamızın 1992’de söylemiş olduğu ve benimde hiç unutamadığım şu sözlerini ifade etmişlerdi; “Siz meseleyi Suriye mi sanıyorsunuz? Suriye'yi istemelerinin tek bir nedeni vardır. O da Türkiye'yi işgal etmek için zemin hazırlamaktır. Eğer bir gün mesele Suriye olursa bilin ki hedef Türkiye'dir. Bu söylediklerimi bir gün anlayacaksınız."
BM kararları ve uluslarası hukuk çiğnenerek,sınır komşumuz İran’a yapılan bu alçak saldırının “SAPKIN TEOLOJİK” hedefi;siyasi istikrarı,Jeopolitik ve jeostratejik önemi,büyüme hızı,ve bölgesel etkinliği günden güne artan,yerli ve milli savunma sanayisi ile “HER ALANDA TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE” hedefine koşan TÜRKİYE’NİN olduğu açık ve seçik ortadadır,çünkü Türkiye’nin “ŞEFTALİ YERİNE MOTOR ÜRETMESİNE “ engel olamadılar!..
Türkiye;Ankara merkezli kararlarla,yerli ve milli siyaseti ve yetişmiş genç insan potansiyeli ile onların her alanda tam bağımsızlık hedefine karşı kurdukları hain planları birer birer yırtarak, tuttukları maşaları da birer birer kırarak bu günlere gelmiştir!..
“Vecihi Hürkuş”, “Nuri Demirağ”, “Nuri Killigil”, “Şakir Zümre”, “Emin Bozoğlu” gibi daha nice değerlerimizden her birinin emperyalist saldıralar karşısında yalnız kaldıklarının tarihi bilinciyle, bu acı tecrübeler ışığında tedbirler alıp,oyunları ve tezgahları bozmuştur !..
Cumhurbaşkanımızın dediği gibi; “Türkiye Cumhuriyeti,devletlerden bir devlet değildir. Kimse bizi başkalarıyla kıyaslamasın. Kimse bizi test etmeye, sınamaya, sabrımızı zorlamaya yeltenmesin.Bölgemizde yeni bir Sykes-Picot düzeninin kurulmasına izin vermeyeceğiz.VESSELAM!..
Büyük Atatürk’ün; "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." vasiyetinin gereği ve milletimizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartmak hedefi doğrultusunda yapılması gerekeni yaparak,atılması gereken adımları atarak,iç ve dış şer odakları ile mücadele edenlere ve bu uğurda olmadık alçakça saldırılara maruz kalanlara Cenab-ı Haktan güç,gayret,yardım ve feraset,canını veren şehidlerimize rahmet,kahraman gazilerimize sağlık ve esenlikler niyaz ediyoruz!.. " dedi.
