Kıymetli okurlarım bugünkü yazıma, 21 Mart’ın bizler için neler ifade ettiğini ele alarak, doğanın uyanıp baharın gelişini, birlik ve dayanışmayı ifade eden ve Türk Dünyası başta olmak üzere çok geniş bir coğrafyada kutlanan “Nevruz” ile başladım!..

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından da “Dünya Nevruz Bayramı” olarak kabul edilen “21 Mart Nevruz Bayramı”, Türk Dünyası ve halklarının tamamı için zengin, köklü ve tarihi bir geçmişe sahiptir. Baharın, barışın, yeniden dirilişin, bereketin, birlik ve beraberliğin, sevginin simgesi olan Nevruz Bayramının, Türk Dünyası ve bütün insanlığın esenliğine vesile olmasını diliyor, en içten dileklerimle kutluyorum!..

1994'te imzaladığı Budapeşte Memorandumu'nu çiğneyen Rusya, öncesinde işgal ettiği Kırım’ın ilhakı ile ilgili 16 Mart 2014 de yaptığı sözde referandumu sonucunda yasal olmayan ilhak belgesini 21 Mart 2014'te törenle imzalamıştı. 

Türkiye, bu işgalin ve yasa dışı ilhakın yıldönümünde, Kırım Tatar Türklerinin durumları başta olmak üzere Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne olan desteğini kararlı bir şekilde ifade etmektedir. 

Kırım’ın kadim halkı, Kırım Tatar Türklerinin öz vatanları Kırım’da, esenlik içinde kültür ve kimliklerini muhafaza ederek yaşamaları için Türkiye her daim destek olmaya devam edecektir çünkü!.. “Kırım Tatarsız, Tatar Kırım'sız olamaz!..”

Yediden yetmişe milletçe gururumuz ve müştereğimiz olan, insanımızın doğaya, insana, hayata ve vatan sevgisine olan bakışını, duygularını sazına, sözüne ve türkülerine en güzel şekilde yansıtan, “Benim sâdık yârim kara topraktır” diyerek 21 Mart 1973'te Hakk'a yürüyüp sadık yari kara toprak ile buluşan, “Nevruz Şairi” olarak da bilinen Aşık Veysel Şatıroğlu’nu vefatının yıldönümünde, vasiyetini yerine getiren dostları olarak saygı ve özlemle hatırlıyor, rahmetle minnetle ve Fatiha’larımızla anıyoruz!..

Bilindiği üzere, 1966 yılında “21 Mart” aynı zamanda BM Genel Kurulu tarafından “Uluslararası Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Günü” olarak kabul edilmişti!..

Türkiye Cumhuriyeti Devleti de 13.10.1972 tarihinde “Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme” yi imzalamış, tarihte var olduğumuzdan itibaren kültür ve medeniyetimizde asla yer bulamamış olan her türlü ayrımcılığı kanunla da yasaklamıştır.

“Yaratılanı hoş gördük, Yaratan’dan ötürü” ilkesini düstur edinerek farklılıkları zenginlik olarak kabul eden aziz milletimize ve islam alemine; “21 Mart Uluslararası Irk Ayrımı İle Mücadele Günü”nün, başta Filistin ve Doğu Türkistan da olmak üzere her türlü ayrımcılığın olmadığı bir dünyada yaşayabilmemize vesile olması dileğiyle hayırlı ramazanlar diliyorum!..