Devletimizin,ülkemizin ve milletimizin içten ve dıştan nasıl bir sarmalla karşı karşıya olduğu aşikardır!..Terör örgütleri ve arkasındaki yedi düvel ile sınır içi ve sınır dışında,masada mücadele ediyor,sahada şehidler veriyoruz!..
Küresel Emperyalistler ile Siyonist ittifak,bölgemizde ve medeniyet coğrafyamızda pervasızca soykırım suçu işliyor ve çıkarlarına göre yeni bir harita çizmek istediklerini de açıkça ifade ediyorlar!..
Hal bu iken ülkemizde,yerli ve milli,yapıcı,yol gösterici, sorumlu,fırsat değil,feraset siyaseti yapan pozitif bir muhalefetin yokluğu,milletçe kara kara düşünmemizi gerektiren önemli bir problem olarak önümüzde duruyor!..
Diğer yandan,gelişme düzeyine paralel olarak toplumlarda meydana gelen ekonomik büyüme, şehirleşmenin hızlanması, kapitalizmin de bireyselliği öne çıkartan özelliği gibi nedenlerden dolayı, geleneksel, yerli ve milli değerlerin bütün dünyada zayıfladığını ve insanımızın da bundan etkilendiğini görüyoruz!..
Bu nedenle,aile ve komşuluk ilişikileri korunarak, zamanın şartlarına göre sürekli yaşanılır kılınıp, geleneksel yapımız ile yerli ve milli kültürümüzün,her zamankinden daha fazla yaşanması ve yaşatılması gerekmektedir!..Şer güçler tarafından bozulmaya çalışılsa da toplumsal düzenimizin yeniden sağlam bir şekilde inşasında,ilahi emrin ve bin yıllık birlikteliğin değerleri ışığında saflarımızı daha da sıklaştırmamız şarttır.
Şimdi zaman;Allah-Vatan-Bayrak diyen her bir ferdin,ülkemize yönelik küresel saldırılar söz konusuyken,taşın altına değil elini,tüm azaları ile bedenini koymasının zamanıdır !..
Bu nedenle;Anadolu insanının sesinin daha gür çıkmasını isteyen yerli milli olan herkese bir çağrıda bulunuyoruz!..
Vatanın bölünmezliğini savunan,her türlü terör ve şiddete karşı olan, içeriden veya dışarıdan herhangi bir gücün vesayeti altında değil tamamen milli iradeye inanan, bu toprakların ruhunu içine sindirmiş, aziz milletimizin manevi değerlerini sözde değil özde benimsemiş olanları!..
Bin yıllık birliktelikle uğrunda omuz omuza, ‘tek devlet, tek millet, tek vatan,tek bayrak’ için şehid olan dedelerin bütün torunlarını !..
Tamamen demokratik ve sivil anlayışla, çağın düşünsel seviyesine uygun yeni ve sivil bir anayasa ile milli ve manevi değerlerimizi gözeten, önce insan diyerek devleti ebed,milleti esas bilen, toplumsal dinamikleri önemseyerek, etnik ve mezhep farklılıklarını kültürel zenginlik olarak görenleri!..
Ekonomisi, siyaseti ve güvenliği hiçbir gücün etkisi altında olmayan, ‘Tam bağımsız güçlü Türkiye’ idealine ulaşmayı en büyük gaye olarak gören, ‘Halka hizmet Hakk’a hizmettir’ şiarıyla yürüyen, İslam’la mecz edilmiş gerçek milliyetçilik anlayışıyla hareket edenleri!..
‘Bize diz çöktüremezsiniz,bizi Lübnan,Libya, Mısır, Irak, Suriye yapamazsınız,ezansız, bayraksız, vatansız, devletsiz bırakamazsınız,bizim medeniyet coğrafyamızda bizsiz harita belirleyemez, vatan topraklarımızda ve sınırlarımızda bölücü terör örgütüne devlet kuramaz, kurdurtamazsınız diyenleri!..
Ülkemizin güvenlik, özgürlük ve refah meselelerini birbiriyle bağlantılı şekilde algılayıp, hakim değil hadim devlet anlayışıyla gerçekçi ve uygulanabilir projelerle çözmek ve yaşanabilir, huzur içinde bir ülke ve topluma ulaşma amacını en büyük öncelik olarak kabul edenleri!..
İşçisi, memuru, emeklisi, köylüsü,kentlisi,bütün etnik kökenlileriyle,vatan,millet,devlet sevgisini her türlü çıkarın üstünde görüp üreten, üretileni hakkaniyetli paylaşan, güçlünün değil, haklının üstün olduğu,zengin ve müreffeh bir Türkiye özlemi taşıyanları!..
Elitlere benzeyenler ve burjuvaziyi sevenlere inat, ‘dün nasıl idiysek yarın da öyle olacağız’ tevazusu ve inancına iman edenleri, ‘hayatım da ölümüm de Rabbim içindir’ diyenleri!..
Her türlü manevi değeri sömürmeyi ve siyasi ranta çevirmeyi marifet olarak görmeyip, Anadolu insanının saflığı ve basiretiyle yürümeyi onur olarak görenleri!..
İslam davasını salih bir kul olma ve ahlak davası olarak görüp her alanda adaleti hakim kılmayı ve İslam’ın hadimi olmayı amaç edenleri!..
Tam bağımsız milli ve güçlü büyük Türkiye’yi kurmak için yedi düvele ve onların içimizdeki mankurtlarına karşı duracak nizam ve merhamet medeniyetinin her bir şerefli evladını!..
Malazgirt,Kudüs, Kostantinopolis fethi ile Çanakkale, Sakarya ve Dumlupınar’daki Kuvayı Milliye ruhunda,ay-yıldızlı al bayrak altında millet için, ümmet için, mazlum insanlık için bir olmaya!..
Büyük milletimizin asil karakterine en uygun şekilde,Tam Bağımsız Güçlü Türkiye hedefine birlikte ulaşmaya davet ediyoruz!..
Taşıdığı hüviyetten gurur duyan,sırtı pek-gözü tok, doğduğu yerde doyan,bir elinde bilgisayar bir elinde kuran olan nesiller yetiştirerek ecdadımızın vasiyeti ve bizim var oluş gayemiz olan Nizam-ı Âlem ülkümüze kaldığımız yerden devam edeceğiz!..
Hiçbir şeye asla ve kat’a hayal penceresinden yaklaşmayıp,Bilal-ı Habeşi gibi inanacak, Kürşat gibi yanacak,Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi ve Ertuğrul Gazi gibi bileğimiz kuvvetli kalkacak,aklımızı,
Hz.Fatih ve Büyük Atatürk gibi kullanıp,milletimizin istiklaline ve istikbaline odaklayacağız!..
‘Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!’ inancıyla,‘Soykırım Suçlusu’ olan, Derebeyi ve Sömürge Medeniyetinin temsilcileri ne rağmen,Türk-İslam Coğrafyasındaki bütün kardeşlerimizle “Dilde, fikirde,işte birlik” olup,
MİLLET-İ VAHİDE OLACAĞIZ!..