Yunan makamlarınca devlet ve kilise destekli olarak yapılan, “Türk Düşmanlığı” ve ısrarla sürdürülen,aslı astarı olmayan,iftira niteliğindeki “Pontus" iddiaları,yunan halkının kahir ekseriyetinde karşılık bulduğuna inanmak mümkün değildir!..

Yunanistan’ın söz sahibi devlet ve kilise erbabı;19 Mayıs 1919’da Büyük Atatürk’ün Samsun’a attığı kutlu adımla başlattığı milli mücadele dönemimizi karalamak,işgal için geldikleri vatanımızdan ‘it kovalanır gibi kovalandıklarını’, şişelerce içtikleri Uzo’nun bile unutturamadığı,Sakarya’nın,Dumlupınar’ın,İzmir’in ‘Kuyruk Acısını’ unutmak için  ‘19 May 2021 Pontus Rum Soykırımı’ diye bir ‘serabın’ yarattığı alçak yalanlar ile kendilerini tatmin etmektedirler!..

Yunanistan’ın o gün ki devlet ve kilise çevreleri,zamanın yedi emperyalist düvelinden aldıkları destek ve sokma akıl ile işgal için geldikleri binlerce yıllık barışın ve hoşgörünün  hakim olduğu  Türk topraklarında,sayısız insanlık suçu işletmişler,insan olanın yapamayacağı vahşetlerin, zulümlerin yapılması içinde emir ve fetva vermişlerdir!..

İşlettikleri bu İNSANLIK SUÇLARI,Müttefik Devletler Tahkikat Komisyonunun raporları ve Lozan Barış Antlaşması’nın 59.Maddesi  ile de o gün bu gün,yüzlerine tokat gibi çarpılmaktadır!..

Aynı zamanda işlettikleri bu suçlar,insanlık için kara bir sahife olarak kayıt altına alınmış,Yunanistan,savaş hukukunu çiğneyen işgalci,mütecaviz suçlu bir devlet olarak tescillenip tazminat ödemeye mahkum edilmiştir!..

Malum yetki ve söz sahipleri tarafından,Yunan halkının refah ve esenliği için kafa yormak yerine 19.yüzyılın sonlarında başlatılıp, günümüze kadar devam ettirilen,Türk’ün,asırlardır şehid kanları ile toprağını sulayıp vatan yaptığı,Türkiye üzerindeki “Megali İdea” gibi sapkın bir hayalin ürünü olan Pontusçuluk emelleri,Güçlü Türk Devletinin ve Büyük Türk Milletinin,gücü,irfanı,feraseti,sabrı,çelikten imanı ve uluslarası hukukun içinde kalarak verdiği kararlı mücadelesiyle, kıyamete kadar neticeye ulaşması mümkün olmayacaktır!..

Yunan halkından;devletlerini yönetenlerle,ayinlerini ve vaftiz işlerini yürüten görevlilerinin,Türk ve Rum halklarının refahını,huzurunu ve güvenliğini zehirleyen bu türden hayallerine ve asılsız ithamlarına komşuluk hukuku gereği engel olmalarını bekliyoruz!..

Ve onlara demelidirler ki!..

23 Eylül 1821’de Tripoliçe’de Müslümanlara,Yahudilere,başta Türkler olmak üzere  diğer bir çok etnik topluluklara karşı yapılmış vahşeti ve işlenmiş insanlık suçlarını,insanlığın ve Tanrının  bağışlaması için gerekeni yapın,iki komşu ülke ve halkın arasındaki iyi ilişkileri baltalamaktan vazgeçin!..

Kayıtlara göre,iki komşu ülke arasındaki 6 Milyar Dolar ticaret hacminin erbabından, 2024 yılında,Yunanistan'dan Türkiye'ye giden 710 bin ve Türkiye'den Yunanistan'a gelen 1,5 milyon insandan
UTANIN!..